BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA BİLGİDİR!
“Bilgi paylaşılmadığı yani kullanılmadığı sürece bilgi değildir.’’
“Bilgi paylaşılmadığı yani kullanılmadığı sürece bilgi değildir.’’
Şöyle açıklayayım:
Benim bildiklerim bana ait kalırsa, bunun kime ne faydası olur?
Dönemde rol alan bütün insanlarla konuştum; her detaya vakıfım. Şimdi bu bir bilgi midir? Hayır, değildir. Ben bunları anlatırsam, yazarsam, paylaşırsam yani kullanırsam bilgi olur. Aksi durumda ise bunların hepsi benimle birlikte yok olacak. Çünkü paylaşılmayan bilgi, bilgi değildir; paylaşılmayan sevgi de sevgi değildir.
Kesinlikle, hatta şunu da eklemek gerekir ki bilgi paylaşılmazsa küf tutar. Küf tutmaması için yani bildiklerimizi unutmamamız içinse en güzel yol, onu başkalarıyla müzakere etmektir. Tıpkı bir doktorun bildiklerini unutmaması için aktif doktorluk yapması gerektiği gibi paylaşmadığınız bilginiz de siz öldükten sonra tamamen yok olur gider; paylaşılmayan bilgi mezara kadar dahi varamaz..”
Yukarıda ki sözler Ali Kemal Aydın’a ait.
Ali Kemal abiyi, meslek büyüğümüz Uğur Mumcu’nun ünlü sözüyle tarif etmek mümkün.
“Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz..”
Uğur Mumcu bu sözüyle bilgi edinmeyenlerin aslında hiçbir fikre sahip olmayacağının altını kalınca ve net olarak çiziyordu.
Ali Kemal abiyi yıllardır tanırım, okumayı, araştırmayı ve yeni bilgiler edinmeyi sever.
Edindiği yeni bilgileri de mutlaka paylaşır.
Fikirlerinin altyapısını bilgiler oluşturur.
Gazeteci olarak yıllar içinde düzenlediği birçok toplantısına katıldım.
Bu toplantılarda Gebze bölgesi başta olmak üzere yerel ve genelde düşüncelerini açıklayıp, çözüm önerilerini sıraladı.
Keza Gebze Ticaret Odası meclis üyeliği sırasında da yine ayrı şekilde düşüncelerini hiçbir çekince olmadan açıkladı.
Farklı bir meclis üyesi profili çizerek sürekli dikkat çekti.
Tek başına hiçbir şey olmanın mümkün olmadığını ancak ‘biz’ denilirse başarının yakalanacağını sıkça ifade etti.
Adam kayırmacılık, torpil, üç kağıt gibi toplumu sarıp sarmalayan virüsün değil doğruluk, erdem ve liyakatin her daim önemine işaret etti.
Mutlu olmanın 3 altın kuralını ise:
Doğru düşünmek, doğru davranmak ve doğru konuşmak olarak tanımlıyor.
Tabi birde önce dinle sonra fikrini açıkla gibi bir önemli saptamasıda var.
Anlamadan, dinlemeden yapılan yorumların hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur diyor Ali Kemal abi.
Ali Kemal Aydın gibi bilgiyi yaşamının merkezine koyarak bölgesine, ülkesine katkı sunmak isteyen insanların değerini bilmemiz gerekiyor.
Çünkü etraf çok bildiğini zanneden fakat hiçbir şey bilmeyen cahil cüheladan geçilmiyor.
Bilgiye kendisine rehber edinmiş hiçbir insandan zarar gelmez.